İçeriğe geç
Menu
  • DE
  • EN
  • LUX Prodüksiyon Hakkında
  • Hizmetlerimiz
    • Tanıtım Filmi & Ürün Videosu Çekimi
    • Ürün Fotoğraf Çekimi
    • Özel Fotoğrafçılık Dersi
    • Kurumsal Fotoğrafçılık Atölyeleri
    • Kiralık Fotoğraf Stüdyosu
    • Fotoğrafçılık Blogu
  • Portfolyo
    • Kozmetik & Kişisel Bakım
    • Takı & Mücevher
    • Ev Tekstili & Dekorasyon
    • Çanta, Ayakkabı & Deri
    • Moda & Giyim
    • Influencer, Sanatçı & Müzisyen
    • Endüstriyel & Fabrika Tanıtım
    • Mekan & Mimari
  • İletişim

Türkiye Fotoğraf Dünyasının 15 Kabilesi: Hangi Topluluğun WhatsApp Grubundasın?

Türk fotoğrafçılar

Türkiye Fotoğraf Dünyasının 15 Kabilesi: Hangi Topluluğun WhatsApp Grubundasın?

Türkiye’de fotoğrafçılık sadece diyafram–enstantane–ISO değil; bir de kimsenin itiraf etmediği başka bir sistem var: ego–aidiyet–“kim kime laf soktu” üçgeni.

Karanlık odadan çıkamayan ustalar, dernek odasında çayı ve sandalyeyi birlikte yönetenler, madalya duvarını boy aynası gibi kullananlar, ring light’ı gün ışığından daha çok gören içerikçiler… Hepsi aynı evrende, sadece farklı iklimlerde yaşıyor.

Aşağıda okuyacağın 15 kabile, biraz abartılmış, biraz kırpılmış, ama yüzde yüz tanıdık. Kimi zaman “Bu aynen X hoca” diye güleceksin, kimi zaman “Bu tam ben olmasın?” hissi gelip hafif rahatsız olacaksın. İkisi de iyi işaret.

Burada amaç kimseyi “fişlemek” değil, hepimizin içinde yaşayan küçük fotoğraf tiplerini hafifçe dürtmek. Kendini bir yerde yakalıyorsan, sorun yok: Hepimiz aynı evrende, sadece farklı gruplarda online’ız.

Fotoğraf Sosyolojisi: Kimin Nereye Taktığıyla İlgili Minik Bilim

Fotoğraf sosyolojisi, çok kabaca, şu sorularla meşgul: Kim hangi grupta takılıyor? Kimin gözü kimin işini bir türlü kesmiyor? Kim ekipmanla, kim “sanat” kelimesiyle hayatta kalmaya çalışıyor? “Ben sadece fotoğraf çekiyorum, bunlara karışmıyorum” diyenlerin bile bir noktada bu dinamiklere çarptığını biliyoruz.

Kabileleri tanımak; hangi drama seni çekebilir, hangi ortamdan uzak durursan iyi olur, kimlerle yan yana yürürsen üretim artar, bunları anlamak için iyi bir küçük harita. Şimdi bu haritayı açıyoruz: Türkiye fotoğraf evreninin 15 kabilesi karşında.

1. İhtiyarlar – Karanlık Oda Kuşağı

Bu kuşak, fixer kokusunu hafif meditasyon sayan, “grain” kelimesini teknik sorun değil, duygusal bağ zannedenlerden oluşuyor. Analog onlar için nostalji değil, din. Yeni teknoloji konuşulunca önce surat hafif düşüyor, sonra klasik cümle geliyor: “Biz bunları 80’lerde yapıyorduk zaten.” Sosyal medya hesapları varsa bile, estetik olarak “Yeşilçam’ın kayıp arşivleri” hissi veriyor; profil fotoğrafında en az bir siyah-beyaz, bakışlar uzaklara dalmış.

İyi tarafı şu: Işığın kıymetini, malzemenin sınırlarını, hata yapınca bedel ödemenin ne demek olduğunu çok iyi biliyorlar. Kötü tarafı, bunu bazen “Gençler hiçbir şey bilmiyor” monoloğuna çevirmeleri. Doğru dozda dinlersen, bu kuşaktan çıkan küçük tiratlar, teknik kitaplardan daha öğretici olabiliyor.

2. Dernekçiler – Çay, Gündem, Yönetim Listesi

Dernekçiler, fotoğrafı çok seviyor; ama bazen anlıyorsun ki, aslında toplantı yapmayı daha çok seviyorlar. Gündem maddeleri, seçim listeleri, yönetim kademeleri, “olağanüstü genel kurul” ihtimalleri… Arada bir yerde de sergi, söyleşi, gösterim var tabii. WhatsApp grupları, küçük bir memleket simülasyonu gibi: haber, dedikodu, duyuru, arada bir iki kare.

Topluluk tarafı çok kıymetli: Yalnız fotoğraf çeken insanı sosyalleştiriyor, yeni arkadaşlıklar, sergi fırsatları, ortak üretimler doğabiliyor. Risk şu: Hayatın özeti “Ben yönetimde miyim, değil miyim?” çizgisine gelirse, eline fotoğraf makinesi almak yerine “gündem dosyası” açarken buluyorsun kendini. Dernek güzel; yeter ki fotoğrafı, derneğe girmek için çekmeyelim.

3. Yarışmacılar – Madalya Duvarı Cemiyeti

Yarışmacılar için hayat, FIAP, PSA, GPU gibi harflerden ve “acceptance / rejection” mail’lerinden oluşan uzun bir dizi. Fotoğraf, bir yandan gerçekten ciddiye aldıkları bir ifade alanı, öte yandan da dev bir skor tablosu. Yeni ödül geldiğinde duvara bir çivi daha çakılıyor, gelmediğinde ise hemen “Jüri bu seneki işleri anlamamış” analizi devreye giriyor.

Bir yandan bakınca, yarışmalar kısa vadeli hedef koymak, üretimi hızlandırmak, disiplin kazanmak için gayet işe yarar. Ama her yeni seriyi “Bu jüri ne sever?” filtresinden geçirirken, bir noktada kendi bakış açını unuttuğunu fark edebilirsin. En sağlıklı hâli şu: Duvarındaki madalyalarla gurur duy ama arada dönüp, duvarda olmayan, ama senin çok sevdiğin fotoğraflara da bir bak.

4. Belgeselciler – “Gerisi Görsel Eğlence” Tayfası

Belgeselciler için denklem oldukça net: “Fotoğraf, bir şeyi anlatıyorsa gerçektir; gerisi süs.” Moda, kurgu, ürün, konsept… Bunların çoğu onlar için “güzel ama hafif işler” kategorisinde. Uzun soluklu projeler, sahada geçen aylar, yıllar, fon dosyaları, metinler, haritalar… Fotoğraf kadar metinle de uğraşırlar. Kafalarındaki cümle genelde şuna benzer: “İyi fotoğraf, uzun emek ister. Geri kalanı ‘içerik’.”

Haklı oldukları çok yer var: Araştırma, sahada zaman geçirmek, konuya sorumlulukla yaklaşmak ciddi bir disiplin. Sıkıntı, bu perspektifin bazen “Sadece bizim yaptığımız gerçek, diğerleri eğlence” çizgisine kayması. Arada hiçbir şey anlatmayan bir gökyüzü, anlamsız bir gölge ya da tamamen duygusal bir portre çekmekte de zarar yok. Kutsal olan fotoğraf değil, senin o fotoğrafla kurduğun ilişki.

5. Sokakçılar – Kaldırım Kollektifi

Sokak fotoğrafçıları, gündelik hayatın içine dalıp oradan küçük mucizeler, absürt anlar, iyi yerleşmiş gölgeler ve bolca karmaşa topluyor. Herkesin “gerçek sokak fotoğrafı” tanımı hafif farklı; kimisi insan şart diyor, kimisi insansız olmaz diyor, kimisi renk olmaz, kimisi renk şart diyor. Yani sokak kadar fotoğraf tartışması da kalabalık.

En güzel hâlinde, sokak fotoğrafı kentin ritmini, insanın hâlini, ışığın şehirle kurduğu garip ilişkileri yakalıyor. En yorucu hâlinde ise, günler “O da mı ‘influencer sokakçılık’ yaptı, bu da mı X’i taklit etti?” tartışmalarıyla geçiyor. Sokağa çıkmak güzel; arada tartışmayı değil, deklanşörü uzatmak da fena olmaz.

6. Makinacılar – Sonsuz Upgrade Halkı

Makinacılar, yeni gövde dedikodusunu, hava durumu uygulamasından daha sık kontrol edenler. Model duyuruları, sensör testleri, “dynamic range karşılaştırmaları” onların spor bülteni gibi. Bir gövde alırlar, iki hafta boyunca herkese anlatırlar; üçüncü haftada “Aslında bir üst model de varmış…” diye yeniden araştırmaya başlarlar.

Ekipman sevdası başlı başına kötü değil; sonuçta hepimiz iyi çalışan, güven veren bir gövde ve lens istiyoruz. Ama konu, “Ben bu makineyle ne anlatıyorum?”dan çok “Bu makinenin ISO’su kaçta patlıyor?”a kilitlenince, fotoğraf ikinci plana düşüyor. Güzel tarafı, çevrende bir Makinacı varsa, sensör, lens, teknik detay konusunda ücretsiz danışmanlığın hep hazır olması.

7. Sergiciler – Galeri Kafası

İkonikler, fotoğrafı sadece ekranda değil, duvarda, kitapta, baskı olarak deneyimlemeye takıntılı ekip. Galeriye girince otomatik modları devreye giriyor: Yürüyüş yavaşlıyor, kafa hafif yana eğiliyor, dudaklar “hmm” konumuna geçiyor. Çıkan ses genelde üç harf: “iyi”, “fena”, “zayıf”. Bazıları için, gerçek fotoğraf hâlâ bastığın, çerçevelediğin, duvara astığın şey.

Bu kabile, baskı kalitesi, sergi tasarımı, seri bütünlüğü gibi çoğu kişinin atladığı konularda titiz. Ama sadece kendine benzeyeni “iyi iş” kategorisine alırsan, fotoğraf evreni yavaş yavaş küçülüyor. En eğlenceli Sergici, kendi estetik çizgisini sevip, başkalarının çizgilerini de merakla kurcalayabilen Sergici.

8. Ortamcılar – Hep Orada, Asla Tam Orada Değil

Ortamcılar, fotoğraf dünyasının sosyal kelebekleri. Her sergi açılışında, her lansmanda, her festivalde mutlaka bir yerlerden çıkarlar. Story’leri dopdolu, takvimleri karışık, ama bazen portfolyoları şaşırtıcı derecede boş olabiliyor. “Çekiyor musun?” diye sorunca, genelde bir süre eski işlerini gösterip sonra sohbeti hemen etkinliklere çeviriyorlar.

Network kurmak, insan tanımak, farklı fotoğrafçılarla karşılaşmak tabii ki değerli. Fakat tüm enerjiyi “orada görünmek” için harcayıp, “orada üretmek” için çok az bırakınca, yavaş yavaş fotoğrafçıdan çok “ortam siması”na dönüşme riski var. En ideal ortamcı, gündüz çekip akşam açılışta görünen; yani hem üretip hem sosyalleşebilen versiyon.

9. Fotomuhabirleri – Yağmur Altı Dayanıklılık Testi

Fotomuhabirleri, fotoğrafı hayatın tam orta yerinde, çoğu kişinin “Ben olmasam da olur” dediği anlarda üretenler. Afet, kriz, protesto, gece operasyonu, yangın, sel… Gözleriyle gördükleri, başkalarının ekranlarına haber fotoğrafı olarak düşüyor. Çoğu insan sadece sonucu görüyor; o kare için kaç saat beklediklerini, ne kadar risk aldıklarını pek kimse bilmiyor.

Bu kabilede teknik önemli ama tek başına yetmiyor. Hızlı düşünme, refleks, etik çizgi, dayanıklılık… Hepsi bir arada. Eğlenceli tarafı yok mu? Var: Dünyanın en iyi “saha hikâyeleri” genelde onlarda. Yine de bu işin romantizmi, gerçek ağırlığının yanında oldukça hafif kalıyor; dışarıdan hayranlık duyulacak, içeriden saygıyla yapılacak bir alan.

10. Atölyeciler – Sessiz Üretenler

Gerçekçiler, “Ben drama sevmiyorum, fotoğraf çekmek istiyorum” tayfası. Dernek kavgasına uzaktan bakıp, ekipman tartışmalarında sessize alıp, yarışma sonuçlarına “Güzel, ben çekime gideyim” diyebilen küçük ama dirençli bir grup. İnsanları sokağa, parka, stüdyoya çıkarıp, gerçekten kamera ile zaman geçirmeye odaklanıyorlar.

En çok üreten ama en az gürültü yapan tipler bunlar. Çevrende böyle biri varsa, muhtemelen en iyi fotoğraf sohbetini de onunla yapıyorsun: ne kimseyi gömüyor, ne kendini abartıyor; sadece fotoğrafın kendisiyle ilgileniyor. Kulağa sıkıcı gibi gelebilir ama uzun vadede en sürdürülebilir kabile profili tam olarak bu.

11. Fotoğrafçı Değil Influencer – Ring Light Cumhuriyeti

Bu grup için fotoğraf, başlı başına amaçtan çok, “içerik” paketinin bir parçası. Cümleler genelde “Arkadaşlar bugün size üç editing tüyosu göstereceğim” diye başlıyor. Lens incelemesi, preset satışı, “Bu ayarlar hayatınızı değiştirecek” iddiaları, sponsorlu ürünler… Ring light’ın ışığı, bazen güneşten daha çok görülüyor.

Burası gürültülü, evet. Ama günümüz görsel kültürünün büyük kısmı da buradan akıyor. Her içerik aynı değil; çöp de var, gerçekten iyi hazırlanmış ve öğretici işler de var. En sağlıklı bakış, tamamını küçümsemek değil; hangi içerikte düşünülmüş bir görsel dil, sağlam bir göz ve dürüst bir anlatı olduğunu ayırt etmeye çalışmak.

12. Turcular – Balonlu Gün Doğumu Organizasyon Ekibi

Turcular, coğrafyayı ve deneyimi “fotoğraf paketi”ne dönüştürme konusunda uzman. Kapadokya gün doğumu, Doğu Ekspresi kar manzarası, Mardin taş dokusu, Karadeniz sisli yaylalar… Hepsi programda var. “Son üç yer”, “erken kayıt indirimi” cümleleri eşliğinde gezi, eğitim, sosyalleşme ve bolca aynı kadraj deneyimi bir araya geliyor.

En güzel hâlinde, bu turlar gerçekten öğretici oluyor; farklı gözleri aynı manzarada dinlemek, aynı sahneyi 20 kişi çekince kendi bakışını fark etmek için iyi bir laboratuvar. En zayıf hâlinde ise, her durakta aynı kompozisyonu sırayla çekip, akşam otelde “Herkesinki aynı çıktı” duygusuyla bitiyor. Yine de sahaya çıkmak her zaman teoride kalmaktan iyidir; mesele, tura sadece sertifika için mi, yoksa gözünü büyütmek için mi gittiğini hatırlamak.

13. Kurumsalcılar – Brief, Bütçe, Revizyon Üçgeni

Kurumsalcılar, “set günü” kavramını en ağır yaşayan ekip. Ajans, marka, prodüksiyon, teslim tarihleri, moodboard, revizyon… Hepsi aynı takvimde üst üste duruyor. Fotoğraf burada sadece estetik bir oyun değil; marka kimliği, kampanya hedefi, bütçe ve zaman baskısının ortasında ayakta kalması gereken bir iş.

Bu dünya yorucu ama acayip öğretici. Işık, set, ekip, müşteri yönetimi, kriz çözme becerisi… Hepsi aynı çuvala doldurulmuş durumda. Bir kere bu çarkın içinde yer aldığında, artık tek kişiyle sakin portre çekmek bile sana lüks gibi geliyor. Kurumsalcıların görünmemesi, etkilerinin olmadığı anlamına gelmiyor; sokakta, billboard’da, sosyal medyada gördüğümüz görsel dilin önemli bir kısmını aslında bu ekip yazıyor.

14. Akademisyenler & Kuramcılar – Lazer Pointer Birliği

Akademisyenler ve kuramcılar, fotoğrafla sadece çekerek değil, yazarak ve tartışarak uğraşanlar. Onların dünyasında “kadraj” kadar “bağlam”, “ışık” kadar “temsil”, “proje” kadar “metin” de var. Tezler, makaleler, sempozyumlar, katalog yazıları… Bazen fotoğraf yerine dipnot sayısı konuşulur hâle gelebiliyor.

Bu kabile olmasa, fotoğrafın hafızası çok hızlı buharlaşırdı. Yine de metnin fotoğrafın önüne geçtiği noktada işler biraz yorucu olabiliyor. En keyifli versiyonu, pratiği küçümsemeden kuramı, kuramı kutsallaştırmadan pratiği konuşabilen akademisyen: ne “Sadece ben anlarım” diyor, ne de “Boş ver kitapları, çık çek” çizgisine düşüyor.

15. Dijital Yerliler – Sonsuz Story Kuşağı

Dijital Yerliler, vizörden çok ekran gören, ama günde onlarca kare üreten kuşak. Story süresi, enstantaneden daha kritik; telefonun geniş açısı ile “0.5’te daha estetik çıkıyorum” hesabı aynı anda yapılıyor. Bir kısmı için fotoğraf; filtreler, efektler ve müzik seçimiyle birlikte tam bir paket hâlini alıyor.

Bu kuşakta hafife alınmayacak bir şey var: Görsel ritim duygusu. Sürekli içerik tüketip üretmek, istemeden de olsa çok sağlam bir sezgi kazandırabiliyor. Doğru yönlendirmeyle, sadece telefonla çekerek hem estetik, hem duygusal olarak güçlü işler yapan insanlar çıkıyor. Araç telefon, mesele bakış; bunu kabul etmek bazılarını rahatsız etse de gerçek bu.

Peki Sen Hangi Fotoğraf Kabilesindensin?

Muhtemelen tek bir tanesi değilsin ve bu iyi haber. Bir yanın Makinacı, yeni gövde haberini görünce hafif hızlanıyor; bir yanın Yarışmacı, “Şu yarışmaya da bir şey yollasam mı?” diye bakıyor; bir yanın ise Gerçekçi, tek hayalin sakin bir çekim günü. Sabah ekipman videosu izleyip, öğlen sergide “hmm” çekip, akşam balkonda telefonla gün batımı çekiyorsan, gayet normal işliyorsun.

Önemli soru, “Hangi etiketi taşıyorum?”dan çok şuraya geliyor:

“Ben bu evrende hangi yöne doğru gitmek istiyorum ve oraya giderken gerçekten ne öğrenmem gerekiyor?”

Bu sorunun cevabı, kavga, dedikodu, ekipman yarışı, like sayısı derken kaybolan odağı yeniden fotoğrafın kendisine taşıyor. Kabileni seçmek eğlenceli, yolunu seçmek ise biraz daha ciddi bir iş.

Yolunu Biraz Netleştirmek İstersen: Birebir Ders Meselesi

Buraya kadar okuduysan, büyük olasılıkla fotoğrafa gerçekten kafa yoruyorsun: ya yeni girdin ve sahnedeki karakter çeşitliliği seni hafif şaşırttı, ya da yıllardır içindesin ve aynı döngüleri tekrar tekrar yaşadığını fark ettin. Dernek draması, ekipman tartışması, yarışma stresi, sosyal medya gürültüsü… Hepsi var. Ama masaya koyduğunda, ortada hâlâ “senin gerçekten istediğin fotoğraflar” azsa, orada sakin bir yeniden başlatma tuşu iyi gider.

Birebir derste, seviyesi, ilgi alanı, hedefi ne olursa olsun odak tek kişide oluyor: sende. Temel teknik, stüdyo ışığı, portre, ticari çekim, nude art, portfolyo derleme… Konu ne olursa olsun, program senin hızına ve hedeflerine göre kuruluyor. Jüri yok, puanlama yok, sadece sorabileceğin, deneyebileceğin, hata yapıp yeniden deneyebileceğin bir alan var.

Son Söz: Hepimiz Aynı Karedeyiz

Bu 15 kabile, biraz karikatür, biraz gerçek; ama hiçbiri tamamen dışarıda değil. Hepimiz biraz İhtiyar, biraz Dijital Yerli, biraz Ortamcı, biraz Kurumsalcı karışımıyız. Kabileler, fotoğraf evreninin yan rolleri gibi; asıl mesele, senin kendi hikâyende nerede durduğun.

Ekipmanın olması güzel, takipçi sayısı keyifli, ödül almak tatmin edici. Ama en sonunda sorulacak sorular basit:

  • Işığı okuyabiliyor musun?
  • Kendi bakışına güveniyor musun?
  • Çektiğin fotoğrafın arkasında gerçekten sen var mısın?

Cevap “Evet ama biraz daha iyi olabilir” ise, zaten olması gereken yerdesin: merak eden tarafta. Oradan sonrası, hangi kabilenin WhatsApp grubunda olduğundan çok, hangi kareleri çekmek istediğinle ilgili. Ve bu, üstüne kafa yormaya fazlasıyla değer bir pazar işi.

Özel Fotoğrafçılık Dersleri: İstanbul, Berlin ve Online

Fotoğraf makinenizin menülerinde kaybolup “Bir yerde yanlış yapıyorum ama nerede?” hissiyle yaşıyorsanız, yalnız değilsiniz. Çektiğiniz kareler kafanızdaki görüntüye bir türlü yaklaşmıyor olabilir, ürün fotoğraflarınız markanızı tam temsil etmiyor olabilir ya da yıllardır çekip hâlâ “Bu işin omurgasını oturtamadım” diyebilirsiniz. Bazen mesele ekipman değil, o ekipmanı sizin hikâyenize göre kullanmayı öğrenmek oluyor.

Ben Burak Bulut Yıldırım. Yirmi yılı aşkın süredir fotoğrafla uğraşıyorum; 2018’den beri de Sony Alpha Avrupa Marka Elçisi olarak bu dünyanın tam kalbinde çalışıyorum. LUX Prodüksiyon çatısı altında uluslararası markalar için ticari işler üretirken, portre ve moda ağırlıklı sanatsal pratiğimi ayrı bir kanalda sürdürüyorum. Bu birikimi, kalabalık sınıfların genel müfredatı yerine, tamamen sizin hedeflerinize göre tasarlanmış birebir dersler üzerinden paylaşmayı tercih ediyorum.

Dersleri; İstanbul ve Berlin’deki stüdyolarımda yüz yüze ya da Türkiye’nin her yerinden online olarak alabilirsiniz. Odak noktası sizin ihtiyaçlarınıza göre şekilleniyor. Örneğin:

  • Makinenizi temelden profesyonel düzeye kadar gerçekten anlamak (pozlama, netlik, renk, dosya akışı),
  • Portre, moda, nude art ya da ürün fotoğrafçılığında kendi görsel dilinizi kurmak,
  • Markanız için satışa değil, güvene ve algıya çalışan tutarlı bir görsel dünya oluşturmak,
  • Ticari fotoğrafçılığa adım atmak, portfolyo toparlamak ve iş akışınızı profesyonel hale getirmek.

Tüm bunlar, tek tip bir “kurs paketi” yerine, sizin öğrenme hızınıza ve ilgi alanınıza göre kurgulanan bir mentorluk süreci içinde ilerliyor. İster sıfırdan başlıyor olun, ister yıllardır çekim yapıyor olun; amaç, sizi bulunduğunuz yerden alıp bir üst seviyeye taşımak.

Birlikte çalışmanın size uygun olup olmadığını görmek için önce kısa bir tanışma yapmak en sağlıklısı. Bu yüzden derslerden önce ücretsiz bir online tanışma görüşmesi planlayabilirsiniz. Hedeflerinizi, seviyenizi, ilgi alanlarınızı konuşur, sizin için mantıklı bir yol haritası çıkarırız.

Ücretsiz tanışma randevusu almak için takvimden size uyan bir tarihi buradan seçebilirsiniz.

Benim ve prodüksiyon şirketimin ticari işlerini burakbulut.net’te, portre ve moda ağırlıklı kişisel ve sanatsal işlerimi ise burakbulut.info’da inceleyebilirsiniz.

özel fotoğrafçılık dersi


Sık Sorulan Sorular: Özel Fotoğrafçılık Dersleri

Özel fotoğrafçılık dersleri nerede yapılıyor?

Dersleri İstanbul ve Berlin’deki stüdyolarımda yüz yüze yapabiliyoruz. Şehir dışında yaşıyorsanız, Türkiye’nin her yerinden online olarak da birebir ders alabilirsiniz.

Bu dersler kimler için uygun?

Hem yeni başlayanlar hem de yıllardır çekim yapıp kendini bir üst seviyeye taşımak isteyenler için uygun. Hobi olarak fotoğrafla ilgilenenler, markası için düzenli görsel üretenler, ticari fotoğrafçılığa adım atmak isteyenler ve portföyünü toparlamak isteyen profesyoneller bu programdan faydalanabiliyor.

Derslerin içeriği nasıl belirleniyor?

Hazır bir müfredat yerine, seviyeniz ve hedefleriniz üzerinden ilerliyoruz. Teknik temel, ışık kullanımı, portre/moda/nude art, ürün fotoğrafçılığı, portföy düzenleme ya da ticari iş akışı gibi konular, ilgi alanınıza göre ders programına dahil ediliyor.

Online fotoğrafçılık dersi ile yüz yüze ders arasında fark var mı?

Teknik olarak aynı içerikleri online ortamda da işleyebiliyoruz. Ekran paylaşımıyla hem ayarları hem çekimleri hem de edit sürecini birlikte inceleyebiliyoruz. Stüdyo ekipmanı gerektiren konularda ise yüz yüze dersler ek avantaj sağlıyor.

Ücretsiz tanışma görüşmesi yapıyor musunuz?

Evet. Dersleri satın almadan önce, hedefleriniz ve seviyeniz hakkında konuşmak için ücretsiz bir online tanışma görüşmesi planlayabilirsiniz. Bunun için takvim bağlantısı üzerinden size uygun bir tarih seçmeniz yeterli.



Youtube Kanalımızdan

Playlist

Diğer Fotoğrafçılık Bloglarımız

kurumsal fotoğraf
LinkedIn Profil Fotoğrafı Seçerken Gerekli 8 Bilgi
Sarı altın kehribar yüzük, model boynundaki kare motifli kolye ve taşlı zincirlerin detay odaklı takı çekimi.
Takı Fotoğrafı Çekmenin 10 Püf Noktası
Deniz yüzeyinde uzanan bir el, kehribar renkte şişede kozmetik ürünü tutuyor; konsept lifestyle çekimi, doğal ışıkta.
LUX x Shayen Paris | Video Örnekleri

Sorularınız için bize her zaman Whatsapp üzerinden ulaşabilirsiniz

Whatsapp'tan hemen sor

SİZİN İÇİN ÜRETELİM

  • Ürün Çekimi Portfolyomuzdan
    • Kişisel Bakım & Kozmetik Ürün Çekimi
    • Deri Ürünler & Çanta & Ayakkabı Çekimi
    • Mücevher & Takı Çekimi
    • Moda Çekimi – Tekstil Giyim Çekimi
    • Ev Tekstili & Dekorasyon Ürün Çekimi
    • Amazon Ürün Fotoğraf Çekimi ve Video Çekimi / Etsy / Trendyol

ÇEKİM TÜRLERİ

  • Modelli Ürün Çekimi / Mankenli Ürün Çekimi
  • Still Life – Dekorlu Fotoğraf Çekimi
  • Dekupe Ürün Çekimi / Beyaz Fonda Fotoğraf Çekimi

© 2005-2025 LUX FOTOĞRAF VİDEO PRODÜKSİYON

 – BERLIN & ISTANBUL

Manage Consent

By using cookies, we can store and access device information to enhance your experience. Your consent allows us to process data such as browsing behavior or unique IDs on this site. Not consenting or withdrawing consent may affect certain features and functions.

Functional Her zaman aktif
The technical storage or access is strictly necessary for the legitimate purpose of enabling the use of a specific service explicitly requested by the subscriber or user, or for the sole purpose of carrying out the transmission of a communication over an electronic communications network.
Preferences
The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
Statistics
The technical storage or access that is used exclusively for statistical purposes. The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
Marketing
The technical storage or access is required to create user profiles to send advertising, or to track the user on a website or across several websites for similar marketing purposes.
  • Seçenekleri yönet
  • Hizmetleri yönetin
  • {vendor_count} satıcılarını yönetin
  • Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
View preferences
  • {title}
  • {title}
  • {title}
1

LUX Prodüksiyon - Profesyonel Fotoğrafçılık
  • DE
  • EN
  • LUX Prodüksiyon Hakkında
  • Hizmetlerimiz
    • Tanıtım Filmi & Ürün Videosu Çekimi
    • Ürün Fotoğraf Çekimi
    • Özel Fotoğrafçılık Dersi
    • Kurumsal Fotoğrafçılık Atölyeleri
    • Kiralık Fotoğraf Stüdyosu
    • Fotoğrafçılık Blogu
  • Portfolyo
    • Kozmetik & Kişisel Bakım
    • Takı & Mücevher
    • Ev Tekstili & Dekorasyon
    • Çanta, Ayakkabı & Deri
    • Moda & Giyim
    • Influencer, Sanatçı & Müzisyen
    • Endüstriyel & Fabrika Tanıtım
    • Mekan & Mimari
  • İletişim
TR
EN DE